16 Aralık 2018 Pazar

Çay Kaşığı


  Bugün kahvaltı sofrasında yine Ege’nin Türkiye özlemi depreşti...




  Bal sürmek için kaşık istedi. Ben de tatlı kaşığını verdim. “Ben bunu istemiyorum, çay karıştırdığınız, ufak kaşığı istiyorum.” diye kıyametler koptu... Bizim evde hiçbir zaman çay kaşığı kullanılmadı, hatta evimizde şeker bile yoktur. Aklına nerden geldi bu hiç anlayamadık.
Sonra, dudakları büzdü, gözleri buğulandı “ben Türkiye’yi özledim, eski arkadaşlarımı, eski evimizi özledim, çay kaşığı istiyorum.” diye akıp gitti cümleler...

  Onun için “çay kaşığı” aslında bir “Türkiye sembolü” oldu bir anda.  Egeciğimin küçücük kalbi hasretle dolmuşken konuşma çok farklı kulvarlara girerek telkin etmeye çalışmakla şekillendi... İçimizde en fazla özlemi Ege yaşıyor. Ufacık şeylerden, aklına kimbilir neler geliyor ve kalbi kimbilir nasıl sızlıyor... Bir anda gözyaşları akıp gidiyor...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder